Bugünkü konuğumuz Meksika’dan Julio Cesar Vazquez Martinez
Bugün söyleşi bölümümüzün konuğu Meksika’dan Julio Cesar Vazquez Martinez.
- Julio Cesar Vazquez Martinez kimdir?
Şu anda 31 yaşındayım, beden eğitimi öğretmeni olarak çalışıyorum. Beden eğitimi didaktiği alanında yüksek lisans yaptım. Uluslararası voleybol federasyonu tarafından sertifikalandırılmış uluslararası seviye 2 antrenörüyüm. Kendimi okul çağında spor öğretmeye ve bunun üniversite kategorilerinde geliştirmeye ve iyileştirmeye adadım. Bir parçası olduğum öğretim grubuyla birlikte, diğerlerinin yanı sıra araştırmaya, ders vermeye, diplomalara, konferanslara ve eğitime odaklandım.
- Voleybol kariyerinize ne zaman başladınız?
9 yaşında voleybola oyuncu olarak başladım. 17 yaşında yaşadığım bölgede voleybol antrenörleri grubuna katıldım ve o zamandan beri erişebildiğim farklı kategorilerde pedagojik spor pratiği ile ilgili çalışıyorum.
– Unutamadığınız olaylar neler?
Benim için unutulmaz olacak olay, geldiğim ülke olan Meksika milli takımında yardımcı antrenör olarak çalışma fırsatı bulduğum son dört şampiyonluk olacak. Bu benim ilk profesyonel yarışmamdı ve bu yüzden büyük şeylerin büyük çaba gerektirdiğini bir referans olarak aklımda tutuyorum.
– Gördüğünüz en güzel spor salonu hangisi?
Gördüğüm en etkileyici spor salonu, şüphesiz bugün gerçekleşen dünya şampiyonasının yapıldığı spor salonu.
– En beğendiğiniz voleybol oyuncusu kim ve neden?
Voleybolda en sevdiğim pozisyon pasör, çünkü ben bu pozisyonda oynadım. Bu pozisyonu ayrıca seviyorum çünkü oyuncuların bu pozisyonda oynarken yüksek düzeyde sorumluluk sahibi olduklarını düşünüyorum. Aynı şekilde, şu anda en çekici pozisyonlardan biri olduğunu ve oyunun sonucunun pasörün yaptıklarıyla ilgili olduğunu düşünüyorum.
– Dünyada en beğendiğiniz oyuncu kim ve neden?
En sevdiğim oyuncu Mireya Luis, özellikle voleybol tarihinin en çok ödül alan oyuncularından biri olmasının yanı sıra oyuncu ve sporcu olarak mükemmel kalitesi ve son olarak konfederasyonumuzun değerli bir temsilcisi olduğu için. Sahalardan emekli olmasına rağmen, Uluslararası Federasyon aracılığıyla dünya çapında voleybolu tanıtmaya ve yönetmeye devam etmesinin bir örneğidir ve bu, bir sporcuda bulunabilecek en büyük tanınmadır.
– Görüntülü Değerlendirme Sistemi için ne düşünüyorsunuz?
Görüntülü Değerlendirme Sistemi’nin doğru karar vermeye yardımcı olan ve bugün çok daha doğru görüş ve yargılar verebilmemi sağlayan iyi bir araç olduğuna inanıyorum. Ancak hakem rolünde bir voleybol maçında olmazsa olmaz olan kriterlerin ve insan algısının asla değiştiremeyeceği bir araç olduğunu da düşünüyorum.
– Voleybolun geleceği için ne düşünüyorsunuz?
Her yıl, şaşırtıcı tekniklere ve oyun sırasında karmaşık durumları çözme yeteneğine sahip etkileyici oyun seviyelerine sahip takımlar ve sporcular bulduğumuzdan beri voleybolun geleceğinin doğru yolda olduğunu düşünüyorum. Voleybolun dinamikleri hızla değişiyor ve bu da takımlarımızın ve milli takımlarımızın gelişimi için antrenman sistemlerinin sürekli geliştiğini gösteriyor. En belirgin durum, şu anda katılan takımların büyük popülaritesi ve büyük ilgi gördüğüdür.
– Meksikalı taraftarlar için ne düşünüyorsunuz?
Meksikalı taraftarların ülkemizdeki takımlara en sadık kişilerden biri olduğuna inanıyorum, tüm Meksika halkı onları oynarken görmekten gurur duyuyor ve takıma duydukları tüm cesareti ve sevgiyi sözlerinin her birine yansıtıyor.
– Meksika voleybolu için ne düşünüyorsunuz?
Şüphesiz, Meksika voleybolu hem tanıtım alanında hem de rekabet düzeyinde katlanarak büyüyor. Şu anda ülke genelinde voleybolun gelişimine adanmış birçok okul ve üniversite var ve bu, büyümeye devam etmek ve çok uzak olmayan bir zamanda tüm dünya yarışmalarında ilk yerlerden biri olabilmek için bir fırsat.
– Dünya Şampiyonası hakkında ne düşünüyorsunuz?
Dünya şampiyonasının bu sporu seven herkesi şaşırttığını düşünüyorum. Çünkü finalist olmak için iyi referanslara sahip olduğunu düşündüğümüz bazı takımlar bu aşamaya gelememiş, ilk sıraları alanlar ise yaptıkları işlerle bütünleşmek için daha fazla adım atabilmişler. Bu durumdan dolayı dünya şampiyonasının teknik kalitesi en yüksek organizasyonlardan biri olduğu düşüncesindeyim. Aynı zamanda gelecek nesiller için bir dönüm noktası olduğu için oyuncuların ve antrenörlerin en çok öğrenebilecekleri organizasyonlardan biri olduğunu düşünüyorum.